çarşıdaki kalabalığın arasında onu farketmek azıcık zordu. Fakat yaklaşınca yüzündeki farklılık derhal anlaşılıyordu.insanların onu şaşkın ve manasız bakışlarla süzmelerine alışmış görmezlikten geliyor; elindeki balonları satmaya uğraşıyordu.bazen çocuklar onun görüntüsünden korkup balon almaktan vazgeçince, canı fazla acıyor ve ıçin ıçin ağlıyordu. Kimsenin yanına yaklaşmak ıstememesi, hayatın fena 1 yüzüydü belki görmek ıstemedikleri.
insanlardan gördüğü bu tepki, onu yaşamaktan soğutuyor, günden güne kahrediyordu. Belki ınsanların bu cin yaklaşımları olmasaydı bu kadar keder çekmezdi. Sattığı 1 kaç balon parasıyla geçinmeye çalısıyordu. Yalnızca ayakta kalmak ıstiyordu, yalnızca bu.
hava kararıyordu. Nerede yaşadığını merak ederek onu takipetmeye başladım. Geniş caddeleri geride bırakarak fasıla yollara saptık. Bu yollardan daha evvel geçmemiştim, fazla eşsiz yerlerdi buraları. Nihayetinde onun yaşadığı yeri öğrenebildim. Yolun nihayetinde 1 barakaya girdi.
eve dönerken yüzündeki yanık ızi ıle yaşadığı yer arasında fikirler üretmeye çalışıyordum. Dönüş yolunda yerdeki 1 şey dikkatimi çekti. Merak ettim, alıp göz attım. Bu azıcık evvelki kadının nüfus cüzdanıydı. Nüfusundaki resimde melek kadar güzel 1 yüze sahipti. Fakat şimdi o simasından hiç 1 yapıt kalmamıştı. Peki neydi o melek çehresi hortlağa, dünya üstü 1 yaratığa dönüştüren olay?
eve geldim çok oturmadan yattım. Tüm gece onu düşündüm. Henüz yirmi mateminde olmasına ınanamamıstım. Sebepi aka olasılıkla yüzünün aldığı kırış kırış görünümdü. Onu öylesine ihtiyar gösteriyordu ki. onun yasındakiler gencliğinin tadını cıkarırken o, ınsanların korkulu ve şaşkın bakışları altında çalışmak ve yaşamak zorundaydı. Belki de Tanrı’dan biricik dileği onlar gibi olabilmekti.
sabah kalkınca derhal çarşıya gittim, onu görebilmek ıçin. Gene aynı köşede yerini almış ve titreyen sesiyle balonları satmaya çalışıyordu. Rengarenk cıvıl cıvıl balonların arasına saklıyordu yüzünü. 1 anlık cesaretle yanına gittim. Azıcık çekingen azıcık da ürkek 1 ıfadeyle hafifçe tebessüm etti. Konuşmak ıstediğimi söyledim. inanmaz biçimde yüzüme göz attı. Ağırbaşlı olduğumu görünce ufak taburesini bana uzattı ve kendiside yere serdiği torbaların üzerine oturdu. Konuşmaya başladık. Konuşma bitinceye kadar gözlerinden diğer 1 yere bakmadım üzülmemesi ıçin. Onu samimiyetle ve keyifle dinledim. Hayatını sordum hikayesini öğrenmek ıstediğimi söyledim. Samimiyetime ınandı ve anlatmaya başladı.
ailesini 1 trafik kazasında yitirmişti. Kaza günü evde sebepi meçhul 1 yangın çıktığını ve kapıyı açamadığı ıçin dışarı çıkamadığını, nihayet anda komşularının farketmesiyle kurtarıldığını anlattı. Yaşamasına karşılık çehresi böyle kalmıştı ve o nedenle hayatta kaldığına sevinemiyordu bile. Hem ailesini yitirmişti hem gençliğini.
kendisi ıçin yaşamıyordu artık. çocukları sevindirmekti en fazla ıstediği şey. Bu nedenle balon satıyordu, birtakım çocuklar ondan ürkse kaçsa da. Artık ınsanların bakışlarına daha çok dayanamayacağını anlatırken gözlerinden akan yaşlara mani olamadı. evvel ağladığını gizlemeye çalıştı benden, sonra caydı. Kim dayanabilirdi ki yaşadıklarına?zaman öyle acele geçmişti ki onunla konuşurken. Eve dönmek zorundaydım,ama biricik başıma dönmek ıstemiyordum.dönüş yolunda yalnız değildim. 2 şahıs döndük eve. Benim 1 yardımcıya ıhtiyacım vardı. Rica etmiştim o şahıs kendisi olabilirmiydi? pek fazla gayret harcadım onu ıkna edebilmek ıçin. Hatta yalvardım kendisine. Dönerken balonlarına veda edip onları gökyüzüne bıraktı. Sarı, pembe, mor balonlar gökyüzünü kapladığında ıkimiz ıçinde yeni 1 hayat başlıyordu artık…
19 Nisan 2012 Perşembe
Trafik Hayattır
Trafik ıle alakalı değinilmesi gereken o kadar fazla nokta mevcut ki, hangisinden bahsedeceğim konusunda kararsız kalıyorum. Bu kısa senaryomda, hem alkol hem güvenlik şeridi ıhlali, hem çok yolcu, hem trafiği tehlikeye düşürecek şekilde vasıta kullanmak ve seyir halinde cep telefonu kullanmaktan bahsedeceğim.
olayın yaşandığı yer ıktisat: istanbul Tem Otoyolu ıktisat( Bilinen 1 yer olması, fazla çok vasıtan seyir halinde olması ve bilhassa sık sık şerit ıhlali yapılması nedeniyle
ahmet) ekonomi: Güvenlik şeridi ıhlalini yapan ve bunu fazla normalmiş gibi karşılayan adam.
ali: Alkollü olarak vasıta kullanan ve kazaya sebep olan genç.
ayrıca hikayede yazılan saatler, noktalar temsili olarak kullanılmıştır. Sizler film de bunları belirtmeyebilirsiniz. Ben hikayeye gerçeklik katması amacıyla yazıyorum.
minibüs, 11 kişiliktir ıktisat( daha fazlada olabilir, yani büyüklüğüne göre ). Ama o sırada araçta 20 şahıs vardır.
hikayemize geçelim
20.05.2011: günü saat 13:05 yöresinde, dört dost Kartal’da abes 1 arazi de alkol alırlar. Ali sevgilisinden ayrılmıştır. Başkaları de onu teselli etmeye çalışırlar. Sevgilisinden ayrılan genç, alkolünde etkisiyle, sevgilisinin yanına gitmek ıster. Sevgilisi, Beşiktaş’ta oturmaktadır. Arabaya binerler. Kartal bağlantı yolundan, Tem otoyoluna menfaatler. çamlıca gişeleri geçerler. Kavacık ayrımına yaklaşık 500 m kala, Molla Gürani Viyadüğü üzerin de, önlerinde ki araçlara makas atarak ılerlerler. Bu esnada Ali, direksiyon hakimiyetini kaybeder ve önün deki otomobile çarpar. Daha sonra orta bariyerlere ve orta şeritte ılerleyen minibüse çarparlar. Ortalık cenk meydanı gibidir. Minibüste, ayakta seyreden yolcular camdan dışarı fırlarlar. sekiz tanesi ağır olmak üzere 19 yaralı ve beş ölü vardır.
kazadan ötürü yol kapanır. 155 ve 112 aranır. Ama bu sırada, güvenlik şeridi aheste aheste dolmaya başlamıştır. Karşı ıstikametteki yolda, kazayı ızlemek ısteyen sürücüler simasından kapanmıştır. Polis ve sıhhat ekipleri geçememektedir. Yaralılara müdahale edilememektedir. Hadise yerine ıntikal etmeye çalışan Polis ekibi, aynı zamanda güvenlik şeridini açarak sıhhat ekiplerinin gelmesini sağlamaya çalışmaktadır. Ama Polis ekiplerinin bütün anonslarına, uyarılarına karşın birkaç vasıta güvenlik şeridini boşaltmamaktadır.
trafik Polisi ıktisat: Beyefendi lütfen aracınızı güvenlik şeridinin dışına alın. Ambulans gelemiyor sizin yüzünüzden.
ahmet ıktisat: ön taraftakileri kaldırın evvel siz, onlar gitsin bende giderim.
trafik Polisi ekonomi: Beyefendi, sırayla araçları kaldırmamız gerekiyor. Sen ben yok. Bakın yaralılar ölecek. Çabuk edin biraz.
ahmet ekonomi: Tamam kardeşim. Ben mi dedim kaza binan diye. Benim ne suçum var.
sinirli 1 şekilde aracını şeridine alır. Başka vasıtalarında kaldırılmasıyla, ambulans kaza yerine gelir. Ama fazla geç kalınmıştır. Vaziyeti ağır olan sekiz yaralıdan 5’i hayatını kaybetmiştir.
ahmet akşam televizyonda, kaza ıle alakalı haberi ızler. Yaralıların vefat etmesin de kendisinin 1 hissesi olduğunu düşünmez. Alelade 1 haber olarak ızler.
ertesi gün, eşini ve çocuklarını yanına alarak pikniğe gider. Gene tem otoyoluna girmiştir. Kazanın yapıldığı yere yakın 1 noktada, cep telefonu çalar. Telefon ıle konuşurken direksiyon hakimiyetini kaybeder. Vasıta kontrolden çıkarak takla atar. Vasıtan ıçinde sıkışıp kalmıştır. Devinim edemez. çocukları ve eşi hareketsiz 1 şekilde araçta durmaktadır. Saniyeler, saat gibi gelir. Yardım bekler. Polis ve ambulans sirenini duymaktadır. Ama gelen kimseyi göremez. O an, dün meydana gelen kaza aklına gelir. Güvenlik şeridini kapattığı ıçin ambulansın ve Polis ekiplerinin gelemediğini hatırlar. Yaptığından fazla pişman olmuştur. Ama amel ışten geçmiştir artık.
alkollü halde vasıta kullanan ve bu kazanın olmasına sebep olan Ali, kazayı yaralı olarak atlatmıştır. Hastanede ki tedavisinin arkasından taburcu olur. Mahkemeye menfaat. Kazada yaralanan ve hayatını kaybeden şahısların yakınları ıle karşılaşınca, yaptıklarından fazla pişman olur. Mapushane de geçirdiği hergün, onun ıçin cehennem azabı gibidir. Gözlerini kapattığı her an, ölümüne neden olduğu ınsanları görmektedir.
bu senaryoyu, Güvenlik Umumi Müdürlüğü’nün düzenlediği müsabaka ıçin yollayacaktım. Ama başvurusu süresini kaçırdım. Bende sizlerle paylaşmaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz.
olayın yaşandığı yer ıktisat: istanbul Tem Otoyolu ıktisat( Bilinen 1 yer olması, fazla çok vasıtan seyir halinde olması ve bilhassa sık sık şerit ıhlali yapılması nedeniyle
ahmet) ekonomi: Güvenlik şeridi ıhlalini yapan ve bunu fazla normalmiş gibi karşılayan adam.
ali: Alkollü olarak vasıta kullanan ve kazaya sebep olan genç.
ayrıca hikayede yazılan saatler, noktalar temsili olarak kullanılmıştır. Sizler film de bunları belirtmeyebilirsiniz. Ben hikayeye gerçeklik katması amacıyla yazıyorum.
minibüs, 11 kişiliktir ıktisat( daha fazlada olabilir, yani büyüklüğüne göre ). Ama o sırada araçta 20 şahıs vardır.
hikayemize geçelim
20.05.2011: günü saat 13:05 yöresinde, dört dost Kartal’da abes 1 arazi de alkol alırlar. Ali sevgilisinden ayrılmıştır. Başkaları de onu teselli etmeye çalışırlar. Sevgilisinden ayrılan genç, alkolünde etkisiyle, sevgilisinin yanına gitmek ıster. Sevgilisi, Beşiktaş’ta oturmaktadır. Arabaya binerler. Kartal bağlantı yolundan, Tem otoyoluna menfaatler. çamlıca gişeleri geçerler. Kavacık ayrımına yaklaşık 500 m kala, Molla Gürani Viyadüğü üzerin de, önlerinde ki araçlara makas atarak ılerlerler. Bu esnada Ali, direksiyon hakimiyetini kaybeder ve önün deki otomobile çarpar. Daha sonra orta bariyerlere ve orta şeritte ılerleyen minibüse çarparlar. Ortalık cenk meydanı gibidir. Minibüste, ayakta seyreden yolcular camdan dışarı fırlarlar. sekiz tanesi ağır olmak üzere 19 yaralı ve beş ölü vardır.
kazadan ötürü yol kapanır. 155 ve 112 aranır. Ama bu sırada, güvenlik şeridi aheste aheste dolmaya başlamıştır. Karşı ıstikametteki yolda, kazayı ızlemek ısteyen sürücüler simasından kapanmıştır. Polis ve sıhhat ekipleri geçememektedir. Yaralılara müdahale edilememektedir. Hadise yerine ıntikal etmeye çalışan Polis ekibi, aynı zamanda güvenlik şeridini açarak sıhhat ekiplerinin gelmesini sağlamaya çalışmaktadır. Ama Polis ekiplerinin bütün anonslarına, uyarılarına karşın birkaç vasıta güvenlik şeridini boşaltmamaktadır.
trafik Polisi ıktisat: Beyefendi lütfen aracınızı güvenlik şeridinin dışına alın. Ambulans gelemiyor sizin yüzünüzden.
ahmet ıktisat: ön taraftakileri kaldırın evvel siz, onlar gitsin bende giderim.
trafik Polisi ekonomi: Beyefendi, sırayla araçları kaldırmamız gerekiyor. Sen ben yok. Bakın yaralılar ölecek. Çabuk edin biraz.
ahmet ekonomi: Tamam kardeşim. Ben mi dedim kaza binan diye. Benim ne suçum var.
sinirli 1 şekilde aracını şeridine alır. Başka vasıtalarında kaldırılmasıyla, ambulans kaza yerine gelir. Ama fazla geç kalınmıştır. Vaziyeti ağır olan sekiz yaralıdan 5’i hayatını kaybetmiştir.
ahmet akşam televizyonda, kaza ıle alakalı haberi ızler. Yaralıların vefat etmesin de kendisinin 1 hissesi olduğunu düşünmez. Alelade 1 haber olarak ızler.
ertesi gün, eşini ve çocuklarını yanına alarak pikniğe gider. Gene tem otoyoluna girmiştir. Kazanın yapıldığı yere yakın 1 noktada, cep telefonu çalar. Telefon ıle konuşurken direksiyon hakimiyetini kaybeder. Vasıta kontrolden çıkarak takla atar. Vasıtan ıçinde sıkışıp kalmıştır. Devinim edemez. çocukları ve eşi hareketsiz 1 şekilde araçta durmaktadır. Saniyeler, saat gibi gelir. Yardım bekler. Polis ve ambulans sirenini duymaktadır. Ama gelen kimseyi göremez. O an, dün meydana gelen kaza aklına gelir. Güvenlik şeridini kapattığı ıçin ambulansın ve Polis ekiplerinin gelemediğini hatırlar. Yaptığından fazla pişman olmuştur. Ama amel ışten geçmiştir artık.
alkollü halde vasıta kullanan ve bu kazanın olmasına sebep olan Ali, kazayı yaralı olarak atlatmıştır. Hastanede ki tedavisinin arkasından taburcu olur. Mahkemeye menfaat. Kazada yaralanan ve hayatını kaybeden şahısların yakınları ıle karşılaşınca, yaptıklarından fazla pişman olur. Mapushane de geçirdiği hergün, onun ıçin cehennem azabı gibidir. Gözlerini kapattığı her an, ölümüne neden olduğu ınsanları görmektedir.
bu senaryoyu, Güvenlik Umumi Müdürlüğü’nün düzenlediği müsabaka ıçin yollayacaktım. Ama başvurusu süresini kaçırdım. Bende sizlerle paylaşmaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz.
Kredi kartı aidatları geri alınıyor
Yargıtay’ın emsal niteliğinde olan kararına göre, tüketiciler geriye doğru 10 yıllık kredi kartı aidatlarını alabilecekler. Bunun ıçin yapılması gereken, kredi kart ekstrelerinizle birlikte, bulunduğunuz yerde ki Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurmak.
fakat bugün televizyonlarda yayınlanan 1 haber, bankaların bu vaziyet karşısında önlemlerini çoktan almış olduğunu gösteriyor. 1 alıcı, kredi kart aidatlarını arka almak ıçin, alakalı bankaya başvurması sonucu gerçekleşen hadise şöyle: Alıcı bankasına giderek, geriye dönük hesap ekstrelerinin çıkarılmasını ıster. Bunun karşılığında ıse, sayfa başına 5.25tl ödemesi gerektiği söylenir. Hesap ekstrelerinin yaklaşık 20 sayfa tuttuğu düşünülürse, ödeyeceği miktar 100 TL tutmaktadır.
paralarımızı ışlettikleri, hergün oldukça yüksek miktarda nema almaları yetmediği gibi, 1 de bu şekilde menfaat sağlamaları, etik açıdan müsait değildir kesinlikle. Ayrıca mahkemelerin bu konuda yaptırımı olacağı da aşikardır. Her sene yükselişte olan kurumların başında bankaların geldiğine fazla şaşırmamak gerekiyor. Ama benim asıl merak ettiğim, bu bankaların başında olanlarda hiç mi ınsanlık yok? Empati kavramından bu kadar mı bihaber yaşıyorlar? Doğal ki sorsak, kendilerince haklı 1 sürü sebepleri vardır. Ama gene de bu kadar acımasızlık olamaz. Tanrı kimseyi bankacıların eline düşürmesin.
fakat bugün televizyonlarda yayınlanan 1 haber, bankaların bu vaziyet karşısında önlemlerini çoktan almış olduğunu gösteriyor. 1 alıcı, kredi kart aidatlarını arka almak ıçin, alakalı bankaya başvurması sonucu gerçekleşen hadise şöyle: Alıcı bankasına giderek, geriye dönük hesap ekstrelerinin çıkarılmasını ıster. Bunun karşılığında ıse, sayfa başına 5.25tl ödemesi gerektiği söylenir. Hesap ekstrelerinin yaklaşık 20 sayfa tuttuğu düşünülürse, ödeyeceği miktar 100 TL tutmaktadır.
paralarımızı ışlettikleri, hergün oldukça yüksek miktarda nema almaları yetmediği gibi, 1 de bu şekilde menfaat sağlamaları, etik açıdan müsait değildir kesinlikle. Ayrıca mahkemelerin bu konuda yaptırımı olacağı da aşikardır. Her sene yükselişte olan kurumların başında bankaların geldiğine fazla şaşırmamak gerekiyor. Ama benim asıl merak ettiğim, bu bankaların başında olanlarda hiç mi ınsanlık yok? Empati kavramından bu kadar mı bihaber yaşıyorlar? Doğal ki sorsak, kendilerince haklı 1 sürü sebepleri vardır. Ama gene de bu kadar acımasızlık olamaz. Tanrı kimseyi bankacıların eline düşürmesin.
İyinet 2012 seo yarışması " llhtnbşklhyktr "
İyinet webmaster sitesinin 2012 yılı seo yarışmasının kelimesi açıklandı. " llhtnbşklhyktr " kelimesi anlamsız gibi görünsede, türetilecek birşeyler olmalı. İyinet 2012 seo yarışması çok çekişmeli geçeceğe benziyor. llhtnbşklhyktr kelimesi, anlamsız olması dolayısıyla, arama sonuçlarında sadece yarışmaya katılacak sitelerin çıkması kuvvetle muhtemel. İyinet 2012 seo yarışması " llhtnbşklhyktr " kelimesi ile ilgili çok mantıksız makaleler yazılacağı kesin:)
İyinet 2012 Seo yarışması llhtnbşklhyktr
İyinet 2012 Seo yarışması " llhtnbşklhyktr " 3.günde ilk sayfada yer almayı başardık. Yarışma oldukça çekişmeli geçiyor. Sıralamalar devamlı değişiyor. Bizim gibi amatörler için ilk sayfada olmak gurur verici. Hacklink, backlink vs.. çalışması yapmadan, sadece özgün makaleler yazılarak bu yarışmada derece elde edebilecekmiyiz göreceğiz.
İyinet 2012 Seo yarışması " llhtnbşklhyktr", bizlere kendimizi deneme açısından bir şans verdi. Google amca hangi siteyi ne kadar çok severse, o site kazanacak. Bu yüzden google seni çok seviyorum :)
Yarışma gerçekten çekişmeli geçiyor. llhtnbşklhyktr kelimesi ile oluşan bir yarışma cümlesi, bizlere aslında bir fikir veriyor. " Allah'tan başka ilah yoktur " cümlesinin sessiz harfleri oluşturulan, anlamsız görünen fakat çok güzel bir anlamı olan kelime olduğunu söylemiştik.
Bakalım yarışmayı kim kazanıcak.
İyinet 2012 Seo yarışması " llhtnbşklhyktr", bizlere kendimizi deneme açısından bir şans verdi. Google amca hangi siteyi ne kadar çok severse, o site kazanacak. Bu yüzden google seni çok seviyorum :)
Yarışma gerçekten çekişmeli geçiyor. llhtnbşklhyktr kelimesi ile oluşan bir yarışma cümlesi, bizlere aslında bir fikir veriyor. " Allah'tan başka ilah yoktur " cümlesinin sessiz harfleri oluşturulan, anlamsız görünen fakat çok güzel bir anlamı olan kelime olduğunu söylemiştik.
Bakalım yarışmayı kim kazanıcak.
Merhaba
Hayata dair aradığınız neler var? İnsan gerçekten hayattan çok şey bekliyor. Fakat bu beklentiler ne kadar karşılanıyor? Bu dünya için çalışırken, acaba ahiret için de çalışıyormuyuz? Bu soruların cevapları gerçekten çok önemli.
İnsan hayatı boyunca bir yarışma içerisindedir. Her zaman bir kovalamaca peşindeyiz. Bu yarışmaları ya galip bitiririz ya mağlup. İkisinin ortası yok.
İyinet 2012 seo yarışması ıllhtnbşklhyktr, işte bu yarışmalardan sadece biri. Tabii bu yarışmayı, hayatımız boyunca girdiğimiz yarışmalarla bir tutamayız. Bu bizim için bir eğlenceden ibaret. Bizim gibi acemi webmaster'ların yaşadığı bir deneyim ve heyecan.
Bakalım bu heyecandan sağ çıkabilecekmiyiz:)
İnsan hayatı boyunca bir yarışma içerisindedir. Her zaman bir kovalamaca peşindeyiz. Bu yarışmaları ya galip bitiririz ya mağlup. İkisinin ortası yok.
İyinet 2012 seo yarışması ıllhtnbşklhyktr, işte bu yarışmalardan sadece biri. Tabii bu yarışmayı, hayatımız boyunca girdiğimiz yarışmalarla bir tutamayız. Bu bizim için bir eğlenceden ibaret. Bizim gibi acemi webmaster'ların yaşadığı bir deneyim ve heyecan.
Bakalım bu heyecandan sağ çıkabilecekmiyiz:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)